top of page

YAYINLARIMIZ

Walter Lippmann: Kamuoyu

kamuoyu-kapak.jpg

    “1914 yılıydı ve az sayıda İngiliz, Fransız ve Alman'ın yaşadığı bir okyanus adası vardı.Hiçbir kablonun ulaşamadığı bu adaya İngiliz posta vapuru altmış günde bir gelirdi.Vapur eylül ayında henüz adaya ulaşmamıştı ve adalılar hala Gaston Calmette'nin Madaton Caillaux'u vurduğu olayın dava duruşmasıyla ilgili olan en son gazete haberlerinden bahsediyorlardı.Bu nedenle tüm koloni için, eylül ayının ortasında bir günde, rıhtımda bir araya gelerek kararın ne olduğunu kaptandan duymak her zamankinden daha fazla önem taşıyordu.Postadan gelen haberle adalılar, İngiliz ve Fransızların altı haftadan fazla bir süredir Almanlara karşı anlaşmaların kutsallığı adına savaştıklarını öğrendiler.Altı garip hafta boyunca aslında düşmanken, birbirlerine arkadaş gibi davranmışlardı.”

     20.Yüzyılın en önemli entelektüellerinden biri kabul edilen, Milletler Cemiyeti'nin ve Wilson Doktrini'nin yaratıcılarından biri olan,“Modern Gazeteciliğin Babası”,“20.Yüzyıl'ın en önemli gazetecisi” gibi yakıştırmalara mazhar olan “Soğuk Savaş”, “Stereotip”, “Sahte Çevre”, “Sahte Gerçek”, gibi kavramları literatüre kazandıran 2 Pulitzer Ödüllü Walter Lippmann'ın, Gündem Belirleme Kuramı ve Amerikan medya araştırmalarının kurucu kitabı olarak kabul edilen, “Kamuoyu” adlı eseri, titiz bir çeviri sürecinden geçtikten sonra güncel okumalarla zenginleştirilerek yazımından yaklaşık 100 yıl sonra dilimize kazandırıldı. “Stereotip”, “Sahte Çevre”, “Sahte Gerçek” kavramlarının ilk kez kullanıldığı kitap, meraklılarına keyifli bir okumayla birlikte sosyal bilimlerde çokça atıf alan bu kavramlara ilk elden ulaşmayı vadetmekte

Toplumsal İnşa Süreci ve İletişimsel Paradigmalar

toplumsal_inşa_kitap.jpeg

    İnsanı, medeniyet oluşturan bir canlı türü hâline getiren özelliği hiç kuşkusuz içgüdüler ötesi kompleks bir iletişim kabiliyetine sahip olmasıdır. Bu iletişim yeteneği, bireyleri doğal olarak sosyal hâle getiren bir harç gibidir. İnsan, sosyal bir canlıdır çünkü doğaya karşı bireysel ve türsel dezavantajlarını ancak iletişim, dayanışma ve adaptasyon yoluyla giderebilir. Bu yollarla birey sosyalleşir ve topluluklar toplumları meydana getirir. Toplum hiç kuşkusuz birbiriyle bağlantısız insan gruplarını tanımlamak için kullanılan bir kavram değildir. Toplum ve birey tüm sosyoekonomik ve sosyokültürel yönleriyle sürekli bir geçişkenlik ve iletişme içindedir. Bu iletişme bazen toplumdan bireye bazense tersine olacak şekilde olsa da birbiriyle etkileşim içinde olmayan bir toplum-birey ilişkisinden söz etmek mümkün değildir. Bu sebeple günümüzde birey, kendini tanımak için toplumu tanımaya, toplumu tanımak için de kendisini tanımaya ihtiyaç duyar. Bu ihtiyacın yapısökümü için anahtar kavram ise iletişimdir. Çünkü bireyler arasındaki stereotipik ve algısal bağlantıları inşa eden olgu iletişimdir. İletişim bilimlerinin disiplinler arasılığı sosyoloji, psikoloji, siyaset bilimi, antropoloji gibi diğer bilimlerle sürekli bir etkileşimi gerekli kılar. Kitap; bu etkileşim bağlamında McLuhan, Maslow, Castells gibi teorisyenlerin perspektifleriyle ve hem ana akım hem de eleştirel paradigmalar çerçevesindeki güncel örneklerle, sözü edilen ilişkinin gözler önüne serilmesini amaçlamaktadır.

Kimlik İnşa Süreci ve İletişimsel Paradigmalar

WhatsApp Image 2020-09-02 at 21.12.21 (2

    Yeni medyayla birlikte ortaya çıkan enformasyon toplumu ve bu toplumun hakikate yönelik çıkarımlarının belirsizleşmesi, post-gerçekliğin egemen olduğu bir dünya meydana getirmiştir. Bu dünyada, yararlı-yararsız, iyi-kötü, önemli-önemsiz gibi kavramlar birbirine karışmıştır. Gerçekliğin sınırlarının sonsuz görünen bir geçişkenliğe sahip olduğu günümüz toplumunda birey ve onun kimliği de sürekli bir devinime ve etkileşime tabi olmuştur. Kültürü oluşturan gelenek-görenek, din, coğrafya gibi çeşitli etkilerin yanı sıra birey, kimlik inşa sürecinde algı, aidiyet, öteki, gibi sosyal-psikolojik unsulardan da hiç olmadığı kadar etkilenmiştir. Çalışma, bu etkileri; bireyin dış dünyadan almış olduğu uyarımları özümserken geçirdiği bilişsel ve davranışsal süreçler, toplum içerisindeki temel değerler dizisinin birey dünyasındaki meydana getirdiği değişikliler, temel alışkanlıklarımız ve toplumsal duyarlılıklarımız arasındaki ikilemin gündelik yaşantımızda nasıl karşıladığımız gibi birçok sorudan yola çıkarak ele almaktadır.
    Kitap, bu olguları ve olguların kimlik inşa süreçlerine yansımalarını, Foucault, Althusser, Adorno, Erikson gibi teorisyenlerin ve Gestalt ve Frankfurt gibi ekollerin yardımıyla günümüz pratikleri çerçevesinde açımlamayı amaçlamaktadır.

iletişim çalışmaları.jpg

İletişim Çalışmaları

   Tüm sınırların ortadan kalktığı günümüz dijital toplumunda, toplumun bu dönüşüme nasıl direneceği ya da nasıl adapte olacağı soruları iletişim bilimini daha önemli hale getirip, çalışma alanını her geçen gün daha da genişletmektedir. Elinizdeki eserde de; sosyal kültürün hızla dijital kültüre dönüştüğü bu geçiş döneminde, dönüşüme nasıl adapte olunacağı ve dijital toplum çağında kişilerarası iletişimin nasıl yönlendirileceği hususlarına değinilmek istenilmiştir.
    Bu kapsamda, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve farklı üniversitelerin öğretim elemanları ile lisansüstü öğrencilerinin bir araya gelerek kişilerarası iletişim disiplinine mütevazı bir katkı sağlamak amacıyla kaleme aldıkları bu çalışma, iletişim alanına ilgi duyanlar için bir yol haritası niteliğindedir. Bu eser; kültürlerarası iletişimden, kişilerarası iletişime, bireyin dış dünyayı nasıl algıladığından, kurumsal kültür ve ilişki yönetimine, medya eleştirisinden, etkili iletişime pek çok alanda bir seçki sunmaktadır.

Toplumsal İletişim Dili Olarak Kimlikler

toplumsal_iletişim.png

   “Doğumundan ölümüne kadar birey, üç farklı dünyanın uyarımları ile hayatını şekillendirirken, her uyarım için ayrı bir yapıya, ayrı bir bireye ve ayrı bir kimliğe bürünür. Bir yanda doğumundan itibaren kendine eşlik eden yaratısal etkiler (genetik yatkınlık), psikolojik etkiler ve yaşamsal tecrübeler ile oluşup gelişen ego-kimliği, bir yanda ait olduğu sınıfın, mesleğin, çevrenin sınırlarını belirlediği sosyal kimliği, diğer yanda ise içinde yaşadığı toplumun normları, gelenekleri, yasaları, inançları, toplumsal davranış ve tutumları, kolektif hafızanın oluşturduğu kültürel kimlik. Her birey, üç farklı başkarakteri canlandıran aktör gibidir.  Hangi rolün birey tarafından daha çok içselleştirildiği ve gündelik hayata yansıtıldığı, bireyin kişilerarası iletişim stratejisini belirlemektedir.”
      Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve farklı üniversitelerin öğretim elemanları ile lisansüstü öğrencilerinin bir araya gelerek kişilerarası iletişim disiplinine mütevazı bir katkı sağlamak amacıyla kaleme aldıkları “İletişim Çalışmaları” adlı eserin devamı olan bu çalışmada; kimlik konusunun algı boyutu ele alınarak, aynı uyarımların her bireyde nasıl başkalaştığına değinilmiş, ego kimliğinin öznelliği, imaj yönetiminin ardındaki nedenleri vurgulanmıştır. Her bir uyarımın başka bir atıfa, başka bir imgeleme, farklı bir anlama dönüşmesinin ardındaki bireysel, toplumsal, geleneksel, yönetimsel ve ideolojik etkenler ele alınmıştır.

Kişilerarası İletişim Güncel Yaklaşımlar ve Kuramsal Temeller

1538492429.jpg

    Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla ilişkiler Anabilim Dalı Kişilerarası İletişim Öğretim Üyeleri, doktora ve tezli yüksek lisans öğrencileri ve diğer üniversitelerden bilim insanlarının katkıları ile hazırlanmış bu eser, artık 21. yüzyıla damgasını vurmuş olan iletişim çalışmaları içinde önemli bir yer kaplayan kişilerarası iletişim ile ilgili temel kavram ve yaklaşımları ele almaktadır.
     Multidisipliner çalışma alanı olması vesilesiyle kişilerarası iletişim, toplum içinde yalnızlaşan insanın gündelik ve sosyal olaylarına eleştirel bir gözle bakarken, disiplinlerarası yapısı ile sorunlara çözüm arar. Bu doğrultuda kişilerarası iletişim, her bir bireyin yaşamında önemli bir yere sahiptir. Gelişen teknoloji ile birlikte, toplumda meydana gelen teknolojik bağımlılık, sosyal ve kültürel duyarsızlık hiç kuşkusuz kişilerarası iletişim biliminin önemini artırmaktadır. “Kişilerarası İletişim Güncel Yaklaşımlar ve Kuramsal Temeller” adıyla yayınlanan bu kitap ile kişilerarası iletişim nedir, ne değildir? sorusuna vurgu yapılarak, geçmişten günümüze kadar kişilerarası iletişimin gelişim süreci ve kişilerarası iletişimin psikolojik boyutları incelenmiştir. Ayrıca algı, ikna, tutum, hermenötik, retorik gibi kavramlar derinlemesine analiz edilerek kişilerarası iletişime etkisi analiz edilmiştir. İmgelerarası ve kültürlerarası kavramlar ile eser bir anlamda kültürlerarası iletişim sürecinde kültürlerin etkileşim ve dönüşümlerini de ele almaktadır.

bottom of page